Pazar, Mart 26, 2017

Edirnespor Kümede Kalmayı Garantiledi


Deplasmanda Sultangazispor'u Metehan'ın golüyle 1-0 yenen Edirnespor kümede kalmayı garantiledi. Uzunköprüspor Vefaspor karşısında sahasında 1-0 galip gelse de ikili averaj nedeniyle küme düşmemek için baraj maçı oynayacak takım Uzunköprüspor oldu.

Grupta Tuna, Hereke ve Vefa'nın küme düşmeme hedefleri dışında hiç bir takımın iddiası kalmadı.

6 aylık uzun bir süre var. Bu sürede önce kongre yapılacak, sonra hedef kesin şampiyonluk olarak belirlenecek. Bol bol transfer yapılıp resimler çektirilecek Sonrası ne mi olacak? 2011 den beri ne olduysa o olacak.

Cuma, Mart 24, 2017

Rahmetli Erkin Koray'ın Fesuphanallah eserini bilmeyen yoktur.

Edirnespor bu şarkıdaki çaresizliği yaşıyor. Reklamcı yönetim, kopyala yapıştırcı bir kısım yerel basın, peşinatçı ithal futbolcular, kifayetsiz teknik sorumlular ve tüm bu saçmalıklara ses çıkaramayan bir taraftar.

Bu kadar yanlıştan doğru çıkması mümkün değil.

Perşembe, Mart 23, 2017

Edirnespor - Sonuç

Edirnespor büyük umutlarla başladığı sezonu hüsranla kapattı. Sonucun bu olacağı teknik sorumlu tercihinin yapıldığı günden itibaren gün gibi aşikardı. Asıl önemli olan camianın bu kadar büyük bir başarısızlığa sessiz kalması.

Ne sosyal medyada, ne de yerel basında tek bir yorum yok. Camia maalesef Edirne futbolunu hafta sonu eğlencesinden ibaret olarak görüyor. Hedef gerçekten profesyonel lig olsaydı ortalık ayağa kalkmalıydı. 2.5 - 3 milyon gibi paraların harcandığı iddia edilen bir sezonda bu kadar zayıf rakiplere karşı yönetim ve teknik heyetin bariz yanlışlarıyla bir şampiyonluk kaybediliyor ancak kimseden tık yok.

Sorun yok. Gelecek sezon gene pahalı bir kadro kurulur. Her hafta sonu ya maç, ya da deplasman olur. Taraftar stresini atar. Bir kısım yerel basın sağdan soldan aparttığı haberlerle sayfa doldurur. Transfer sezonunda bazı yöneticiler futbolcularla fotoğraf çektirip reklamlarını yaparlar, futbolcular yüklü peşinatlarını ceplerine koyarlar ve bu iş böyle sürüp gider. Herkes mutlu. Win-win.

50 yıllık sarı - kırmızı renkleri değiştirilen Edirnespor için pek bir gelecek görmediğim için yaklaşık 2 yıl önce kurduğum bu blog sitesindeki tüm içeriği silmiştim.

Asıl hayal kırıklığım ise bir süredir gönüllü olarak katkı vermeye çalıştığım yerel bir spor gazetesinin de kafasını kuma gömmesi.

Üzgünüm ama bu şartlarla Edirnespor'un başarılı olması imkansız. Kalın sağlıcakla

Çarşamba, Mart 22, 2017

Edirnespor 2016-17 sezonu. Bölüm 4 - İkinci devre




Antalya’da yapılan kampın ardından ikinci devre gene sıkıntılı başladı. 1-0 önde iken 1-2 geriye düşülen Uzunköprüspor maçında bir puan son dakika golüyle güç bela kurtarıldı. Ligi tanımayan, daha önce BAL’de takım çalıştırmayan Aydın hoca Uzunköprüspor gibi mücadeleci bir takıma karşı tedbirsiz çıkınca alınan bir puana şükretmek durumunda kalındı. 

Ardından Çorlu yenilgisi geldi. Bu yenilgi de tribünde yaşanan olaylara bağlandı. Ligin dönüm noktası ise içerideki Çayırovaspor maçı oldu. Hoca sahaya ilginç bir kadro sürdü. Sağ bek Ömer sağ açıkta oynarken Abaka 90 dakika yedek bekledi. Çift santrfor oynamayı seven Hoca ne hikmetse Tayfun’u oyun 0-0 olmasına rağmen 90 dakika kenarda bekletti ve oyuna tartışmalı müdahaleler yaparak çok kritik 2 puan kaybedildi ve şampiyonluk umutları büyük ölçüde yitirildi. 

Bu maçta Tayfun ve Abaka gibi önemli silahların neden yedek olduğu ile ilgili iddialar var. Ancak şu nedenle yedek kaldılar demek için noter tasdikli belgeye ihtiyaç var. Aksi takdirde iddiaların kargaların güleceği gerekçelerle yalanlanacağı herkesin malumu. 

İddia diyoruz çünkü futbolcu, yönetici ya da teknik heyetten bazı kişilerin ağzından duyduğumuz konuları dile getirince bizzat bu kişilerin geri vites yaptıklarına çok şahit olduk. O yüzden iddia deyip geçelim. 

Bütün bu olumsuzluklara rağmen yarışı bırakmayan Edirnespor, diğer şampiyonluk adaylarının vasat ve sorunlu takımlar olmasının da avantajıyla, teknik sorumlunun Hereke maçındaki bana göre hatalı kadro tercihine rağmen dört maçlık bir galibiyet serisini yakalayarak umutlandı. 

Final niteliğindeki Velimeşe maçı öncesinde futbolcuların dikkatli olmaları, gereksiz kart görmemeleri önemliydi. Ancak devre arasında soyunma odasına 1-0 önde giderken rakip takım oyuncu ve seyircilerinin tahriklerine uyarak görülen kırmızı kart ile maç kaybedildi ve sezon başından beri yapılan hatalar bu son hata ile zirveye ulaştı. Bir sezon daha hüsranla kapanmış oldu.

Bütün bunları neden daha önce yazmadın diyenler olacaktır. Yazmaya, anlatmaya çalıştım. Sorunun muhatapları komik bahanelerle gerçeklerin üzerini örtmeye çalıştılar. Kulübün sponsoru olduğu iddia edilen şahıslar tarafından sözlü saldırıya uğrayan basın mensupları oldu (saldırıya uğrayan kişi sessizliğini korusa da ben hiç bir basın mensubunun saldırıya uğramasını onaylamıyorum). Bazıları da sözlü hatta yazılı ifadelerini yok saydılar.

Bu yazıda belirtemediğimiz başka konular da var. Edirnespor camiası başarı istiyorsa gerçekleri halı altına süpürmeden, korkmadan doğruları konuşmalı. Testi kırılmasın diyerek yapılan yapıcı eleştirileri hainlik olarak nitelendirmekle kulübe destek olunmuyor. 

Son bölümde görüşmek dileğiyle.

Salı, Mart 21, 2017

Edirnespor Tefrikasına Devam (Bölüm 3)




Riskli hoca ve transfer tercihleri ligin kolay geçmeyeceğinin sinyalini verse de takımın gidişatının iyi olmadığının en önemli sinyalini henüz ligin başında Cesur Pakarda’nın istifasıyla aldık. 

Genel kaptanlık görevini yürüten yönetim kurulu üyesi henüz ligin başında iken istifa ediyor, gerekçesini de teknik heyet ile arasındaki görüş ayrılıkları olarak açıklıyorsa orada bir sorun vardır. Pakarda güçlü bir uyarı yaptı ancak pek oralı olan olmadı. Basında ve sosyal medyada istifa gerekçesini net olarak açıklayan Pakarda gerekçelerini yönetim kurulu üyelerine de anlatmış olmalı. Nedense yönetim kurulu bu ciddi uyarıya da kulaklarını tıkayıp duymazlıktan geldi. Pakarda Edirne futbolunda önemli bir figürdür. Futbol bilgisi ve deneyimiyle dikkate alınması gereken bu yönetici istifa etme noktasına gelecek kadar ciddi bir uyarı yapıyorsa dikkate almak gerekir. Ancak hem yönetim hem de camia bu sinyali de görmezden geldi ve “çatlak ses” olarak nitelendirdi.

Takım ilk maçından itibaren kötü sinyaller vermeye başladı. Oynanan futbol camiayı tatmin etmiyordu. Basında ve sosyal medyada oynanan futbol açıkça eleştirilmeye başlandı. Takımın uyumsuz olduğu, oyunu çok geniş alanda oynadığı, Birol’un ileride yalnız kaldığını tribündeki taraftarlar dahi görüyordu. Ancak bazı yöneticiler çıktıkları bir tv programında bu tür eleştirileri çatlak sesler olarak gördüklerini, kulaklarını tıkadıklarını, duymazdan geldiklerini ifade ettiler. Resmi ağızlardan canlı yayında yapılan bu açıklama pek önemsenmedi. Çünkü bu pahalı takım şampiyonluğa gidiyordu!

Taraftara göre takım kötü oynasa da şampiyonluk kesindi. Eleştirenler ise haindi.
Gelen kötü sinyaller bu kadarıyla da kalmadı. Geçen sezonun gol kralı Fatih Sultan Semiz kısa sürede takımdan ayrıldı. Metehan’ın gönderildiği söylendi, Birol ve Bahadır’ın kadro dışı kaldığı söylendi. Bu kadro dışı iddiaları haber yapıldığında, Bahadır sakat, Birol ise kadro dışı değil, kendi isteğiyle antrenmanlara çıkmıyor diye garip bir gerekçe öne sürüldü. 

Maalesef taraftar "kendi isteğiyle antrenmana çıkmayan oyuncu zaten kadro dışı bırakılmalı, bu nasıl bir gerekçe" diyerek takımdaki bariz sorunları irdelemek yerine suçu basına yükleme kolaycılığını tercih etti. Kulübün sponsoru olduğu iddia edilen bazı kişilerin basın mensuplarına, hatta futbolculara sözlü saldırıda bulunduğunu gözlemledik. Tabii işin ilginç tarafı saldırıya uğrayan basın mensuplarının konu ile ilgili doğru dürüst bir tepki vermeyişleri idi.



Kötü futbol ile iki ileri bir geri durumu idare etmeye eden takımdaki sorun nihayet içerideki Sultangazi maçındaki yenilgiyle görüldü ve çok geç de olsa Saygılı ve Sünnetçiler ile yollar ayrıldı. Ligin en zayıf ekiplerinden biri olan Tunaspor maçı ile Uzunköprüspor karşısında darmadağın olmuş, kaç tane hoca değiştirdiğini sayamadığımız, sorunlu Gebzespor maçları imdada yetişti ve taraftarın gazı alınarak devre atasına umutlu girildi. 

Devre arasında bazı oyuncular gönderilip yerlerine yeni transferler yapıldı. Bu gönderilenlerin arasında sakat olduğu iddia edilen Bahadır da vardı. Sakatlığından dolayı mı, yoksa bir takım sorunlar nedeniyle mi gönderildiğini kendisi ve yönetim biliyor. Kendisi bu konuda açıklama yapmadığı için ne olduğunu bilemiyoruz!!!

Pazartesi, Mart 20, 2017

Edirnespor'un 2016-17 sezonu öyküsüne devam ediyoruz (Bölüm 2 Transfer Yanlışlıkları)



Ligi ve şehri "tanıyan" hoca gelince, Uğur ve Birol da transfer edilince daha önce birlikte oynamış futbolculardan bir kadro kurulması beklentisi doğdu. Birlikte oynamış futbolcuları almak her zaman avantajdır. Bunun en yakın örneği Edirnespor’un şampiyon kadrosunun büyük kısmını transfer ederek güle oynaya şampiyon olan Tekirdağ ve Uzunköprüspor takımlarıdır.

 Bu iki kaliteli futbolcunun yanına daha önce birlikte oynadıkları 3-4 futbolcu alınabilirdi. Üstelik bunlardan bir tanesi zaten Edirnespor’un sözleşmeli futbolcusu olan Celalettin Topçu idi. Uğur ve Celalettin’in arkasına gene bu oyuncuların daha önce birlikte oynadıkları deneyimli bir stoper ve bir tane kenar bek alınsaydı bu beş oyuncu ile kısmen bir iskelet oluşturulup takımın daha kısa sürede oturması sağlanabilirdi. 

Celalettin Topçu takımda kalmak isterken, ücretinde de fedakarlık yapmaya hazır iken pek de inandırıcı olmayan bir gerekçeyle takımdan gönderilince gene eski alışkanlıkla sağdan soldan oyuncu toplanacağı belli oldu.

Yönetim hoca tercihinden sonra bir başka risk daha alarak bilinen, tanınan oyuncular yerine değişik takımlardan oyuncu toplama yöntemini tercih etti. Alınan oyunculara bakılınca 3-4 tane üst sıraya oynayan takımın izlenip, göze batan 1-2 oyuncusunun transfer edildiği izlenimi oluşuyor. Toplama takımla da şampiyon olunabilir ancak oyuncuları uzun süre izleyip iyi araştırmak gerekir. Buraya da bir parantez açmak yararlı olabilir. 

Transferleri izleyerek yapalım, hatta bu işte gönüllü olabilirim diyen kişilerle alay edildiğini not edelim. Saraçhane sahasında bu polemiği yaşayanlar “evet bu olay oldu” diyebilirler. Ya da susabilirler, kendi tercihleri.

(Bu polemiği yaşayan kişi yorum yapar mı bilemiyorum. Kendisi Edirne futbol kamuoyunun yakından tanıdığı bir isimdir)

Pazar, Mart 19, 2017

Edirnespor'da gene hüsran (Bölüm 1)

BAL 12. grupta 19 Mart pazar günü oynanan maçlar sonrasında Velimeşespor şampiyonluğunu ilan etti. Edirnespor ise kesin şampiyonluk hedefiyle, milyonlarla ifade edilen bir bütçeyle çıktığı yolda önce şampiyonluğa veda etti, ardından da küme düşmemek için play-out oynama tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

Kimsenin hoşuna gitmeyeceğini bilmeme rağmen bu sezonun bir özetini yapmak istedim. Eleştirenlerin çatlak sesler çıkardıklarını, bazılarının bu seslere kulaklarının tıkalı olduğunu, gene duymazdan geleceklerini biliyorum. Ancak belki birileri gelecek sezon için bu sezon yaşananlardan ders çıkarır diyerek umutsuzca da olsa bazı şeyleri yazmaya çalıştım.
Aslında bu satırlar başka bir kanalda yayınlanacaktı ancak nedense günlerce oyalandı. Camianın beğenmemesini anlıyorum ancak basın neden beğenmedi onu anlamakta hala zorlanıyorum. Bir bölümünü yayınlıyorum. Beğenilirse devamını da yayınlarım. Beğenmezseniz canınız sağolsun.


Aslında bu hezimet bir ilk değil. 1993-94 sezonundaki şampiyonluk dışında Edirne takımlarının bir başarısı yok. 20 li yaşlarındaki gençlerin hatırladıkları tek başarı sarı – kırmızı Edirnespor’un 2014-15 sezonunda Ahmet Erginler yönetimindeki Edirne süper amatör lig şampiyonluğu. Kurulduğu tarihten bu yana BAL’de yer alan Edirne takımları bir türlü bu ligde şampiyon olamadı.


Edirnespor’un 2016-17 sezonunda işinin zor olduğunun sinyalleri sezon öncesinden başlayarak defalarca geldi ancak camia maalesef bunları görmezden geldi.
Geçtiğimiz sezon şampiyonluğa havlu atıldıktan sonra kulüp yeni sezon hazırlıklarına başladı. Tevfik Saygılı ile anlaşıldığı, hatta kendisinin futbolcu izlemeye başladığı iddiaları ortaya atıldı. Bu iddialar pek çok itiraza neden oldu. 2014-15 sezonundaki BAL Edirnespor GK – Tekirdağspor maçında taraftarın koro halinde ağır küfürler ettiği Saygılı neden Edirnespor’un hocası yapılıyordu? Başka hoca mı yoktu? Saygılı’nın önceki dönemi nedeniyle Edirne ile kimyasının tutmayacağı, ilk başarısızlıkta büyük tepki göreceği muhtemeldi.

Ayrıca kendisi Tekirdağspor’da başarısız bir dönem geçirmiş, yaptığı transferler tutmamıştı. Hatta Tekirdağspor camiasından bazı kişiler dahi bu tercihin hatalı olduğu uyarısını yaptılar. (Hoca ile yollar ayrıldıktan sonra “biz demiştik” şeklinde paylaşımlar yapanlar bile oldu) Saygılı tercihi büyük bir riskti. Saygılı tercihini savunanlar ise “Hoca bizi kesin şampiyon yapacak, kulübü, ligi, şehri tanıyor” diyerek tepkileri susturmaya çalıştılar. Taraftarın büyük kısmı bu tercihi onaylamamasına rağmen yıllar süren şampiyonluk özlemi ile sessiz kaldılar.

Devamı gelecek.