Perşembe, Ocak 18, 2018

Uzunköprüspor Gerçeği

Uzunköprüspor 2 sezon önce çıktığı BA ligde kısıtlı imkanlarına rağmen güzel işler yapmaya devam ediyor.

Edirne futbolunun önemli isimlerinden Mustafa Ülkü ile Süper Amatör lig döneminden beri çalışmak büyük bir avantaj. Bazıları bu isme ön yargılı yaklaşsa da yaptıkları ortada. Edirne civarından yetenekli oyuncuları kadrosuna katıp, parlatan hatta 3. lige ve diğer BAL takımlarına oyuncu ihraç eden Ülkü ile Uzunköprüspor'un kimyası tutmuş durumda. Takım bazen çok iyi oynadığı maçları kaybedebiliyor. Bunun en güzel örneği ilk devredeki Edirnespor maçı. 2-0 dan maç çevirtmek, ya da bir önceki sezonun 2. devresindeki maçı avucundayken berabere tamamlamak doğal olarak eleştirilebilir. Ancak unutmayalım ki alt yapı ya da Süper Amatörden gelen oyuncuların gerek mental gerek fizik olarak BAL'e uyum sağlaması zaman istiyor.

Uzunköprüspor'un bu kredisi var. Profesyonel lige hızlı bir geçiş yapmak kolay değil. Alt yapı ve tesis olmadan taşıma suyla profesyonel ligde barınmak imkansız. Özellikle Ergene stadyumunun zemin problemi acilen çözülmek zorunda. Taraftarın karları ya da sel sularını kürüme çabalarıyla bu zeminde futbol oynamak imkansız.

Taraftar mutlaka sabırlı olmak zorunda. Profesyonel lig için henüz şartlar oluşmuş durumda değil. Ancak atılan adımlar doğru. Apar topar, olmayan bütçe ve bazı kurnazlıklarla hızla yükselen takımların milyonlarca borç ve transfer yasaklarıyla amatöre düştüklerini çok gördük, yakın zamanda da maalesef yeni örneklerini göreceğiz.

Uzunköprüspor'un belli bir futbol aklı var. Taraftar ve ilçe halkının akılcı ve sabırlı yaklaşımıyla bu futbol aklının futbol kültürüne dönüşmemesi için hiç bir neden yok.

Çarşamba, Ocak 17, 2018

Edirnespor'da Harç Bitti Yapı Paydos

Çocukluk aşkımız Edirnespor'u elden geldiğince takip etmeye çalışıyoruz. Yaşım ilerlediği için Edirnespor'un üst liglerde oynadığını, şampiyonluk yaşadığını görebildim. Umarım genç kardeşlerimiz de bir gün Edirnespor ile bizim yaşadığımız heyecanı yaşarlar. Zira 1993-94 ve 94-95 sezonunun ardından Edirnespor sürekli düşüşte.

Aslında herkes sorunun farkında. Bir türlü ortak aklı oluşturamıyoruz. Herkes işin bir ucundan çekiyor. Bu şehrin en değerli futbol markası olan Edirnespor şemsiyesi altında buluşmayı bir türlü beceremiyoruz.

Herkes kendine göre haklı. Taraftar kendine göre görevini yapıyor. Yönetim en ufak bir eleştiride gelin çok biliyorsanız kendiniz yapın diyor. Futbolcular hep mağdur, paramızı alamıyoruz türküsünü söyleyip duruyorlar. Teknik heyete en ufak bir eleştiride bulunsan senin aklın ermez diyor. Tamam aklımız ermez ama yılların başarısızlığı da ortada.

Hafta sonu oynanacak Alemdağ maçını alışkanlık gereği izleyeceğiz ama Edirne süper amatör ligde çok daha güzel maçlar var. Pek çok seyirci de benim gibi düşünüyor sanırım.


Salı, Ocak 16, 2018

Edirnespor'da bitmeyen şarkı -Gene Hüsran

Mustafa Ceceli'nin yine hüsran şarkısını dinlemek Altınova - Edirne maçının ardından iyi gider. Hep hüsran hep hüsran.

Ligin ilk devresinde alınan başarısız sonuçların ardından bol bol oyuncu gönderip yerlerine transferler yapan Edirnespor lider Altınova ile erteleme karşılaşmasına çıktı. İlk devrede köşe vuruşundan yararlanıp 14. dakikada 1-0 öne geçen Edirnespor, kötü oynayan Altınovaspor karşısında kontra ataklardan pozisyonlar da buldu. Devrenin sonuna doğru biraz bunalan Edirnespor soyunma odasına 1-0 lık avantajla gitti.

2. devrede bu avantajı değerlendirip kontralardan gol bulacağını düşündüğümüz takım nedense anlamsızca geriye yaslandı. Maçın iki devresi geceyle gündüz gibiydi. İyi kapanıp kontra ataklardan gol bulmasını beklediğimiz takım 2 tane basit gol yiyerek lig liderine mağlup olarak puan farkını 14 e çıkardı ve kaf dağının ardındaki şampiyonluğu bilinmez bir tarihe bıraktı.

Zar zor izlediğimiz, boyun fıtığı geçirdiğimiz, bilgisayar monitörünü yan mı çevirsek dediğimiz canlı yayında net göremedik ancak Edirnespor futbolcuları arasında kavga çıktığı iddiaları var.

Altınova seyircilerinin arasında da bazı olaylar çıktığını gördük.

İlk devredeki doğru oyunun ardından gelen şuursuz futbol şaşırtıcıydı.

Edirne'de Alt Yapı Sorunu (Yayınlanmayan yazılarım serisi Vol1)

Alt Yapı
Önceki yazımızda Edirnespor açısından BAL 12. grup ilk devresini değerlendirdiğimizde, bir okurumuz haklı olarak yazıda alt yapıdan neden söz edilmediğini sormuştu. Alt yapı konusunu ayrı bir yazıda tartışacağımızı söylemiştik. Edirnespor sportif direktörü Cesur Pakarda yaptığı basın toplantısında alt yapı konusunda samimi açıklamalarda bulundu. Konunun daha detaylı konuşulmasını dileyerek biz de bazı eklemelerde bulunmak isteriz. Aslında herkes hem Türk futbolunun hem de Edirne futbolunun geleceğinin alt yapıda, yani futbol eğitiminde olduğunda hem fikir. Önemli olan futbol eğitiminin nasıl en iyi şekilde verileceğini tartışmak.

Alt yapı deyince tüm futbolseverlerin aklına ilk Altınorduspor kulübü geliyor. Cengiz Ünder, Çağlar Söyüncü gibi genç oyuncuları Türk futboluna kazandıran kulübün web sitesine girdiğinizde bir futbol kulübü web sitesinden çok bir üniversite web sitesini gezdiğinizi hissediyorsunuz. Anahtar kelime eğitim. Doğru futbol eğitimi vermeden futbolcu yetişmiyor. Yetişecekse de yaylada açan çiçek gibi kendi kendine kazara yetişiyor.

Edirne özeline gelirsek, son yıllarda Edirne alt yapılarında bir hareketlenme var. Futbol okulu düzeyinde, 10-14 yaş aralığında ağırlıklı olsa da, Altınordu, Altay ve Galatasaray gibi kulüplerin Edirne’de şubeleştiklerini görüyoruz. Fenerbahçe ise önemli bir spor tesisi yatırımına başlamış durumda. Semt takımlarımız da eskisine göre hareketli. Daha ciddi çalışıp alt yapı liglerine katılıp güzel işler yapıyorlar.

Pakarda’nın Edirnespor’un geleceği açısından güzel bir ifadesi oldu. Edirnespor alt yapıda çatı kulüp olmalı dedi. Doğrudur, çünkü Edirne’nin en önemli futbol markası Edirnespor’dur. Marka değeriyle, tarihiyle, hem arkasında önemli bir taraftar desteği, hem de buna bağlı olarak belediye desteği var. Edirnespor’u ağabey kulüp olarak da tanımlayabiliriz. Pakarda’nın dediği gibi semt takımları fedakarlıkta bulunup gelecek vaad eden oyuncularını Edirnespor’a vermelidir. Buna itirazımız yok.

Ancak, ağabey kardeş ilişkisi sadece kardeşten almakla olmaz. Tecrübesiyle, gücüyle kardeşinden önde olan ağabey kardeşini desteklemezse sağlıklı bir ağabey – kardeş ilişkisi kurulamaz. En azından semt takımları ya da futbol okullarıyla iletişimde bulunulabilir, fikirleri, projeleri dinlenebilir, Edirnespor için küçük, alt yapılar için büyük bazı imkanları paylaşabilir.

Bunun dışında, çatı kulüp olunacaksa Edirnespor alt yapısı şehrin en iyi futbol eğitimini veren, şehrin en elit alt yapı kulübü haline gelmeli ki semt takımında oynayan oyuncu, velisi ya da antrenörü çocuğu gönül rahatlığıyla Edirnespor’a yönlendirsin. Kimse çocuğunu sırf şehrin en köklü kulübü olduğu için vasat eğitim verilen bir yere göndermez. Kulüplerden fedakarlık istenebilir. Kulüpler de bu fedakarlığı yapar. Ancak çok daha iyi futbol eğitimi vermek şartıyla. Bu şartları oluşturursanız fedakarlık istemenize de gerek kalmaz, kulüpler genç oyuncuları Edirnespor’a kazandırmak için bir birleriyle yarışırlar.

Pakarda’nın alt yapı ile ilgili adı gibi “Cesur” çıkışı önemli. Tespitleri de doğru. Sadece çatı kulüp konusunda futbol okulları ve semt takımları ile ilişkilerden sadece fedakarlık olarak söz etmesi bizce eksik kalmış.

Alt yapıdan A takıma oyuncu çıkarma konusundaki tespitleri de doğru. Profesyonel ligi bırakın, BAL’e bile alt yapıdan ya da süper amatörden oyuncu çıkarmak kolay değil. Yetenekli ama yeterince antrenman yapmayan bir oyuncuyu yoğun bir tempoya sokarsanız vücudu bu tempoya dayanamaz. Ortaokul öğrencisine lise eğitimi vermeden üniversiteye sokmaya çalışmak gibi bir şey bu. Tıpkı akademik eğitim gibi futbol eğitimi de hiç bir halkası atlanmaması gereken bir zincirdir.


Futbol eğitimi atomu parçalamak gibi zor bir iş değil. A takımlara akıl almaz paraları saçmak yerine çağdaş, bilimsel, akılcı futbol eğitimiyle gençlere yatırım yapılır mı? Çok emin değiliz. Yetkili bir ağızdan alt yapı ile ilgili gerçekçi sözler duymak umarız bir başlangıç olur.