Ligi ve şehri "tanıyan" hoca gelince, Uğur ve Birol da
transfer edilince daha önce birlikte oynamış futbolculardan bir kadro kurulması
beklentisi doğdu. Birlikte oynamış futbolcuları almak her zaman avantajdır.
Bunun en yakın örneği Edirnespor’un şampiyon kadrosunun büyük kısmını transfer
ederek güle oynaya şampiyon olan Tekirdağ ve Uzunköprüspor takımlarıdır.
Bu iki kaliteli
futbolcunun yanına daha önce birlikte oynadıkları 3-4 futbolcu alınabilirdi.
Üstelik bunlardan bir tanesi zaten Edirnespor’un sözleşmeli futbolcusu olan Celalettin
Topçu idi. Uğur ve Celalettin’in arkasına gene bu oyuncuların daha önce
birlikte oynadıkları deneyimli bir stoper ve bir tane kenar bek alınsaydı bu
beş oyuncu ile kısmen bir iskelet oluşturulup takımın daha kısa sürede oturması
sağlanabilirdi.
Celalettin Topçu takımda kalmak isterken, ücretinde de
fedakarlık yapmaya hazır iken pek de inandırıcı olmayan bir gerekçeyle takımdan
gönderilince gene eski alışkanlıkla sağdan soldan oyuncu toplanacağı belli
oldu.
Yönetim hoca tercihinden sonra bir başka risk daha alarak bilinen,
tanınan oyuncular yerine değişik takımlardan oyuncu toplama yöntemini tercih
etti. Alınan oyunculara bakılınca 3-4 tane üst sıraya oynayan takımın izlenip,
göze batan 1-2 oyuncusunun transfer edildiği izlenimi oluşuyor. Toplama takımla
da şampiyon olunabilir ancak oyuncuları uzun süre izleyip iyi araştırmak
gerekir. Buraya da bir parantez açmak yararlı olabilir.
Transferleri izleyerek
yapalım, hatta bu işte gönüllü olabilirim diyen kişilerle alay edildiğini not
edelim. Saraçhane sahasında bu polemiği yaşayanlar “evet bu olay oldu”
diyebilirler. Ya da susabilirler, kendi tercihleri.
(Bu polemiği yaşayan kişi yorum yapar mı bilemiyorum. Kendisi Edirne futbol kamuoyunun yakından tanıdığı bir isimdir)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder